Doğum, normal gebelik süresi tamamlandığında bebeğin dünyaya gelme sürecidir. Normal doğum ise binlerce yıldan beri gerçekleşen doğal vajinal doğumdur. Dünyaya yeni bir canlının gelme süreci olan normal doğum gerçekten büyüleyici bir süreçtir. Normal doğum deneyimi her kadın için yaşanabilecek en özel ve heyecan verici an olacaktır. Bu durum, ilk kez anne olunduğunda da sonraki doğumlarda da aynı şekilde yaşanmaktadır.
Normal doğum doğal bir süreç olsa da anne adayı kendisinin bu süreci nasıl yaşayacağını önceden bilemez. Ancak normal doğumun nasıl gerçekleştiği hakkında bilgi edinerek kendisini bilinçli bir şekilde doğuma hazırlayabilir.
Gebelik süreci boyunca ve özellikle hamileliğin son haftalarında vajen kendini doğuma hazırlar. Vajinal doku oldukça esnek olup doğumun yaklaştığı son haftalarda vajinal salgılar artmaya başlar, vajinal esneklik ise günbegün artar. Bu esneklik doğumun başlaması ile birlikte bebeğin dışarı çıkabilmesine olanak sağlamak için maksimum seviyeye ulaşmış olur.
Doğumun başlamasını gösteren doğum belirtileri başlıca;
Bunların içinde en önemlisi düzenli kasılmaların başlamasıdır. Gebelik boyunca rahimde düzensiz aralıklarla kasılmalar olabilir. Gebeliğin son haftalarında da yalancı kasılmalar görülür. Yalancı kasılmalar düzensiz, gebeye çok rahatsızlık vermeyen kasılmalardır. Aslında bunlar bir anlamda rahmin ben bu bebeği itebilir miyim denemeleridir ve bunlar rahim ağzında değişikliğe yol açmazlar. Düzenli kasılmalar başlangıçta kabaca 10-15 dakikada birken zamanla bunun sıklığı ve şiddeti artmaya başladığında gerçek doğum kasılmaları ve doğumun başladığını anlıyoruz. Gebe hastaneye geldiğinde yüzündeki o memnuniyetsiz halinden de anlamak mümkün.
Normal doğum belirtilerini daha detaylı öğrenmek ebeveynler için önemlidir. Anne ve baba adayları haftalar boyunca heyecanla doğum anının gelmesini beklerler. Ancak eşlerin tıbbi destek alabilmeleri için doğum anının geldiğini bir takım belirtileri takip ederek anlamaları gerekir. Anne ve baba adaylarının doğumun başladığı gösteren şu belirtileri izlemeleri gerekir:
Kasılmalar: Düzenli ve giderek sıklaşan kasılmalar genellikle doğumun en belirgin işaretleridir. Doğum başlangıcındaki kasılmalar 30 ila 60 saniye sürer ve giderek birbirine yaklaşır. Ayrıca kasılmaların şiddeti artabilir.
Bel veya Sırt Ağrısı: Bazı durumlarda rahim ağzı kasılmalarının sebep olduğu bel ve sırt ağrıları ortaya çıkabilir. Bu ağrı sürekli veya ritmik bir şekilde olabilir.
Nişan Gelmesi: Gebelik boyunca rahim ağzını kapatan mukusumsu tabakanın hafif kanlı bir şekilde pembemsi bir renkte gelmesi durumuna nişan gelmesi denir. Doğumun yaklaştığı dönemde rahim ağzı genişlemeya başlar ve nişan gelir.
Suyun Gelmesi: Bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı, bebeğin kafasının doğum kanalına girmeye başlaması sonucu kesenin yırtılması ile birlikte akmaya başlar. Suyun gelemesi diye tabir edilen bu durum, sızıntı şeklinde yavaş veya daha şiddetli olabilir.
Daha Güçlü Kasılmaların Başlaması: Doğum sürecinde sona doğru yaklaşıldığında daha güçlü, daha uzun ve daha sık kasılmalar görülür. Bu doğumun açıkça başladığını gösterir. Bu değişim vücudunuzun doğuma hazırlanmaya başladığını gösterebilir.
Servikal Değişiklikler: Doğum öncesi gittiğiniz rutin kontroller sırasında kadın doğum uzmanınız servik yapısında genişleme ve açılma söz konusuysa bu durumu size bildirecektir.
Pelvik Basınç: Bebeğin başı pelvik bölgesine doğru inerken bu bölgede bir basınç artışı hissedilir. Bu durum hareket etmeyi ve ya yürümeyi bir miktar zorlaştırabilir.
Sindirim Sistemindeki Değişiklikler: Bazı anne adaylarında doğum zamanı yaklaştığında ishale benzeyen bir durum yaşanabilir. Bu durum, doğuma hazırlık için doğal olarak bağırsakların temizlenmesi şeklinde düşünülebilir.
Daha Enerjik Hissetme: Doğumdan önceki günlerde dürtüsel olarak bazen bir enerji artışı ile birlikte temizlik, bebek için hazırlık ve bazı düzenlemeler yapma isteği oluşabilir. Bu duruma “yuva kurma içgüdüsü” denebilir.
Duygusal Değişiklikler: Doğumun yaklaştığı günlerde birçok anne adayı heyecan ve gerginlikle birlikte duygusal yoğunluk hissettiklerini belirtirler.
Anne ve baba adaylarının, bu belirtileri bilmesi ve fark etmesi doğum yolculuğunun önemli bir parçasıdır. Bahsedilen belirtileri bilmek ve doğuma yakın günlerde bunları takip etmek anne adayının kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır. Özellikle ilk kez doğum yapacak kadınların yaşanacak her adım hakkında bilgi sahibi olmaları, onların endişelenmelerinin önüne geçecek ve sağlıklı bir doğum için önemli bir husustur.
Gerçek doğum kasılmalarının başlaması ile bebeğin başı rahim ağzına baskı yaparak rahim ağzının açılmasına, incelmeye neden olur. Öyle bir aşama gelir ki artık rahim ağzını vajinal muayene esnasında hiç hissetmeyiz. Biz buna tam açıklık olarak ifade ediyoruz. Tam açıklıktan sonra bebek kasılmalarının etkisi ile doğum kanalında ilerlemeye başlar. Bebeği dışarı çıkarmaya çalışan en önemli itici güç rahim kasılmasıdır. Bu kasılmaların esnasında bebeğin başı perinede gözükmeye başlar. Fakat kasılma geçtikten sonra bebek bir miktar geriye doğru gider ve görünmez olur. İlk doğumlarda yaklaşık 30 dakika, iki ve üstü doğumlarda bu süre oldukça kısadır. Ama her kasılmada bir miktar daha öne gelir. Gebe bu esnasında bebek doğmayacak diye biraz endişe edebiliyor ve neden geri gidiyor diyebiliyor. Bu aslında bebeğin başının kasılma ve dinlenme aralıklarında ileri geri giderek vajen çıkışını daha da esnetmek amacıyla meydana gelen doğal bir durumdur.
Vajinal bölgede yoğun bir baskı ve artık bizim beklediğimiz yavaş yavaş ıkınma hissi oluşuyor. Doğumda iki türlü ıkındırtma vardır. Birincisi gebenin aktif ıkınması; henüz ıkınma hissi oluşmadan talimatla ıkınmasıdır. İkincisi ise pasif ıkınma; bebeğin başının makat bölgesine baskısından dolayı sanki büyük tuvaleti varmış gibi oluşan ıkınma hissidir. Tabii ki doğal ve fizyolojik doğum içerisinde ıkınma hissi oluşmadan aktif ıkındırtmadan uzak duruyoruz. Aktif ıkındırtma gebeyi oldukça yoran bir durumdur. Gebenin ıkınması bebeğin baskısı ile zaten kendiliğinden oluşuyor.
Bebeğin başı çıkım aşamasındayken perine bölgesinde maksimum gerginlik oluşturuyor ve bu aşaması gebe perine bölgesinde yoğun bir yanma olarak hissediyor. Bu yanma hissi aslında perinenin uyuşmasını sağlıyor. Bebeğin başı çıktıktan sonra gebenin rahat olması ve kendini kasmaması ile bebeğin gövdesi rahat bir şekilde çıkarılır.
Yeni doğan bebeği anne ile ten tene teması için annenin çıplak göğsüne arada bir giysi veya havlu olmadan veriyoruz. Bebeğin ilk bakımları gerekiyorsa anne kucağında yapılıyor. Bu da ortalama 15 dk’ lik bir süredir.
Yeni doğum yapmış bir kadın dünyanın en güzel hislerinden biri olan anneliği tadıyor. Doğum da bir kadından bir anne ve bir bebek doğuyor.
Anne adaylarının 2 ve 3. doğumları da birbirinden farklı olabilir. Doğum anına kadar doğumunuzun nasıl olacağı, ne kadar süreceği ve nasıl geçeceğini tam olarak bilmeseniz bile Kadın doğum uzmanına olan güveniniz ve normal doğumun evrelerini bilmek bu süreçte kendinizi daha rahat ve hazır hissetmenizi sağlar.
Normal doğum üç farklı evreden oluşmaktadır. İlk evre düzenli kasılmalar ile başlar. Tam dilatasyona (genişleme) kadar geçen süreç; birinci evre, tam dilatasyondan, bebeklerin doğumuna kadar geçen süre ise 2. Evredir. Plasentanın ayrılmasıyla tamamlanan süre ise 3. Evre olarak bilinmektedir.
Rahim ağzı doğum sancısının 10 dakika kadar düzenli bir şekilde olmasıyla açılmaya başlamaktadır.
Rahim ağzını kapatan mukusdan oluşan tıkaç hafif
şekilde kanlı olarak atılmaktadır. Doğumun ilk evresi, doğumun en uzun süren evresi olarak
bilinmektedir. Bütün süresinin %90’ı bu evrede geçmektedir.
Hastalar bu evrede kendini yormamalıdır. Bunlar;
Rahim ağzı, açıklığın artması ve en önemlisi bebeğin başının inişi ile kasılmalarının şiddeti biraz
daha artabilir. Bu aşamada belli aralıklarla
bebek kalp atışı, bebeğin iyilik durumuna göre belirten NST takibi yapılmaktadır. İlk evre açıklığın
10cm ulaşması ile tamamlanır. Rahim ağzının
ne kadar açıldığı gebeminizi yormamak adına kasılmaların şiddetine göre bazen 3-4 saatte bir bazen
de saatlik yapmaktayız.
Rahim ağzı tam anlamıyla açılınca doğum başlar. Bu evrede kasılmalar artar ve kasılmalar en yüksek seviyededir. Bu evrede annelerde kasılmalar ile beraber istem dışında bir ıkınma hissi oluşur. Bu evrede, ilk kez çocuk doğuranlar için bir iki saat, ikinci ya da üçüncü çocuğunu doğuranlar için yarım saat 45 dakika sürebilmektedir. Bu sürenin uzamama durumu bebeklerin sağlığı için büyük önem teşkil etmektedir. Bu sebepten ötürü bebeğin kalp atışları her kasılma sonrası dinlenmektedir.
İkinci evrede biz mümkün olduğunca annenin rahat olmasını ve hangi pozisyonda rahat olabiliyorsa o pozisyonda kalmasını istiyoruz. Çünkü kendini sıkması ve kasması ile pelvik kaslarının kasılmasına böylece bebeğin inişini zorlamaktadır. Kasılmalarla birlikte nefes egzersizleri ile beraber bebeğin inişi sağlanmaktadır. Ikınma hissiyatının olduğu zaman biraz ıkındırıp biraz nefesle bebeğin çıkışı sağlanır ve bebek dünyaya gelir.
Son evrede anne çocuğu dünyaya getirmiş ve rahatlamış, çocuğunu kucağına almıştır. Biz bu aşamada bebeği annesinin kucağına vererek plasenta ayrılana kadar ten tene temas ve geç kordon klemplemesi yapıyoruz. Plasenta ayrılma belirtileri sonrasında üst bölgeden rahim bölgesine masaj yapılarak plasenta çıkarılmaktadır. Bu evre yarım saati geçmemektedir. Plasenta çıktıktan sonra vajina ve giriş bölgesi kontrol edilmektedir. Plasentanın tek parça olarak çıkıp çıkmadığı ve plasenta parçasının kalıp kalmadığı kontrol edilmektedir. Annenin rahminin içerisinde plasenta parçasının kalmaması büyük önem arz etmektedir. Annelerin kanama kontrolüne bakılarak doğum süreci bütünüyle tamamlanır. Bu evrede anneler rahatlar ve bebekle ilk ten teması gerçekleşir. Tüm kontroller tamamlandıktan sonra anne ve bebek odasına alınır.
Doğum sonrası genital estetik kaygılarınız, labioplasti ve vajinoplasti için ilgili yazılarımızı okuyabilirsiniz.
Normal doğumun genel sağlık, psikoloji ve normal hayata uyum açısından birçok faydası bulunur. Normal doğum faydalarının anne ve bebek açısından şu şekilde ayrı ayrı değerlendirmek daha doğru olacaktır:
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki normal doğumda genellikle invaziv olmayan yöntemler tercih edilmektedir. Bunu açacak olursak invaziv yöntemler, kesi gibi dokuların bütünlüğünü bozacak işlemleri içerir. Normal doğumda bu işlemlere çok ihtiyaç duyulmaz. Dolayısıyla anne için enfeksiyon ve kanama gibi durumlar minumuma indirilmiş olur.
Normal doğum sonrası annenin yaşayacağı ağrılı durumlar özellikle sezaryen ile doğum yapanlara göre daha azdır.
Kadınların normal doğum esnasında bilinçli olmaları ve bütün süreci aktif olarak yaşamaları psikolojik açıdan daha güçlü hissetmelerini sağlar. Doğumda çekilen zahmetin yerini ise başarılı olma ve mutluluk duygusu almaktadır. Ağrılı durumlar daha kolay atlatılır.
Hastanede kalma süresi normal doğumda daha kısa olmaktadır. Erken taburcu olmak ve anne ile bebeğin hemen ev ortamına dönmeleri aralarındaki bağın daha hızlı kurulması ve huzur duymaları açısından fayda sağlamaktadır.
Normal doğum, ekonomik açıdan değerlendirildiğinde cerrahi işlem yapılmamış olması ve hastanede kalınan sürenin kısa olması nedeleri ile daha avantajlıdır.
Normal doğumun bebek için belki de en önemli faydası, doğum kanalına giren bebeğin dış dünyaya uyumunda son derece önemli olan bakterilerle ilk temasının gerçekleşmesidir. Yapılan bilimsel araştırmalar göstermiştir ki bebeğin bu şekilde bakterilerle ilk teması bebeğin bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde etkili olmaktadır.
Bebekler daha uyanık ve duyarlı olduğundan emzirmeye başlama genellikle daha sorunsuzdur. Normal doğum yapan anneden süt gelme daha hızlı olduğundan bebek için çok önemli olan anne sütüne ulaşma daha çabuk ve daha verimli olmaktadır. Beslenmenin doğal olarak bebeğe yetecek miktarda anne sütü ile başlaması çok önemlidir.
Anne, normal doğumda bebek ile ilk tensel temasını çok çabuk bir şekilde gerçekleştirir. Doğumla birlikte bebeğin anne ile bu teması bebek anne arasındaki bağın kurulması açısından çok kıymetlidir. Psikolojik açıdan bebek ve anne kendilerini daha huzurlu hissederler.
Yeni bir hayatın başlangıcında rol oynayan annenin, normal doğum sonrasında iyileşme sürecinde dikkat etmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Doğum sonrası fiziksel olarak yıpranan ve çok karmaşık duygular yaşayan annenin iyileşme sürecinde dikkat etmesi gereken hususlar şunlardır:
Normal doğum fiyatları, doğum öncesi ve doğum sonrası alınacak hizmetlere bağlı olarak değişmektedir. Ayrıca normal doğum fiyatları doğumun yapılacağı hastanenin lokasyonu ve sunduğu hizmetlerden de etkilenir. Dolayısıyla doğum fiyatlarının net bir şekilde verilmesi pek mümkün olmamaktadır. Şu husus çok önemlidir ki anne adayının kadın doğum uzmanı ile iletişimi ve doktoruna güven duyması çok önemlidir. Bu sebeple normal doğum fiyatlarını araştıran kadınların doktorla uyum sağlayıp sağlayamayacaklarını da değerlendirmeleri faydalı olacaktır. Daha detaylı bilgilendirme için kliniğimiz ile iletişim kurabilirsiniz.
Normal doğum genellikle 37 ila 42. haftalarda olur. Normal doğum zamanı, birtakım belirtilere göre önceden bilinebilse de bunu hangi haftalarda olacağı kişiye göre değişir. Doğumun gerçekleşeceği hafta, bebeğin gelişim süreci, büyüklüğü, annenin vücudunun doğuma hazırlanması gibi faktörlere bağlıdır. Doğum ile ilgili son haftalara gelindikçe belirtiler daha yakından takip edilmeli ve kadın doğum uzmanına bilgi verilmelidir. Doğumla ilgili haftalar takip edilmeli ve hiçbir doğum belirtisi görülmediği halde doğum süresi geçiyorsa hemen kadın doğum uzmanınızla görüşmeniz faydalı olacaktır.
Sezaryen sonrası normal doğum yapılabilir. Ancak genellikle tercih ilk doğum sezaryen ise ikincisinin de sezaryen olması şeklindedir. Kadın doğum uzmanının da görüşü alınarak sezaryenden sonra normal doğum yapılabilir.
Normal doğum süresi, doğumun ilk veya ikinci olması ve bebeğin kilosu gibi faktörlere göre değişir. Genellikle ikinci veya üçüncü doğumunu yapan kadınlarda doğum yarım saat sürerken ilk doğumunu yapan kadınlarda bu süre bir saati bulabilir.
İlk kez doğum yapacak kadınların en çok merak ettikleri konuların başında normal doğumun ne kadar acı verdiği olmaktadır. Doğum sancıları kendine özgü olup doğum öncesinde kademeli olarak artarak şiddetlenen sancılardır. Doğumun habercisi olan sancılar doğum yaklaştıkça sıklığı arttığından anneyi biraz yorabilmektedir. Ancak günümüzde epidural anestezi yöntemi ile ağrının hafifletilmesi mümkün hale gelir.
Doğum öyküsü her kadın için doğumda farklılık gösterir. Annenin doğum sürecine hazırlıklı olması çok önemlidir. Doğumun bir güzel anı olarak kalabilmesi için:
Anne ve bebeğin bu sayede müdahalesiz bir doğum geçirmesinde oldukça etkilidir.
Kadın Doğum Doktoru Dr. Nilüfer YÜKSEL ile Sağlıklı gebelik , Gebelik ve doğum öncesi bakım, Sağlıklı doğum geçirmenin kriterleri ve gebelik hesaplma hakkında daha fazla bilgi edinmek için iletisime geçiniz.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı