Genellikle hamilelik doğuma kadar toplamda 40 hafta sürer. Gebeliğin ilk 13 haftalık periyoduna ilk trimester (ilk 3 aylık ) dönemi olarak adlandırılır.
Hamileliğin 1. Trimester döneminde, ilk haftalarda bebek gelişimi sonraki haftalara göre daha hızlıdır.
Bebeğin organlarının, beyninin ve başının hızlı gelişimine kadar odak noktası yumurta hücresinin döllenmesi ve implantasyonu üzerindedir
Aynı zamanda bu dönemde anne adayında sıklıkla mide bulantısı, yorgunluk ve bitkinlik gibi hamilelik belirtileri görülür. ilk üç ay annenin vücudundaki ilk değişikliklerin görünür hale geldiği ve çocuğu düşükle kaybetme riskinin en yüksek olduğu dönemdir.
Gebeliğin 3. haftası embriyo gelişiminin ilk haftasıdır. Döllenmiş yumurta hücresi, falloptüpünden çıkarak yavaşça rahme doğru yol alır. Başlangıçta, boyut olarak haşhaş tanesi büyüklüğündedir. Ama sürekli bölünerek hızla gelişmeye devam eder. Gebeliğin 3. haftasının sonunda küçük hücre yapısından blastosist (gelişen embriyo) oluşur ve rahim içinde yuva yapar. Bu yerleşme esnasında hafif kanama olabilir. Germinal vezikül iç ve dış katmana ayrılır. İç hücreler embriyoyu meydana getirir. Dış hücreler ise annenin kan dolaşımına bağlanır ve plasenta meydana gelir.
Hamilelik sürecinin bu döneminde vücudunuz artık birçok farklı hormon üretir. Hormonlardaki değişim aynı zamanda: mide bulantısı, kokulara karşı ani hassasiyet, sık idrara çıkma, olağandışı yorgunluk veya göğüslerde gerginlik hissi gibi çeşitli erken hamilelik belirtilerinden de sorumludur.
Bu haftanın sonunda piyasada bulunan bir gebelik testi ile olası bir hamileliği öğrenebilirsiniz. Bu haftanın başında blastosist artık rahimdeki implantasyonunu tamamlamıştır. Bunu yaparken plasentanın gelişeceği koryonu (amniyonun en dışındakikatman) oluşturur. Daha sonra hamilelik hormonu beta-hCG 'yi üretilir. Hamilelik testleri, olası bir hamileliği tespit etmek için bu hormonun seviyesini ölçer.
Blastosistin iç kısmındaki 3 farklı hücre tabakası oluşmaya başlar. Bir hücre tabakası beyni, sinirleri, ter bezlerini, saç ve tırnakları, cildi, gözleri ve kulakları oluşturacaktır. Kalp ve dolaşım sistemi, böbrekler, dalak, cinsel organlar, kemikler, kaslar gelişecektir. Üçüncü hücre tabakası ise akciğerlere, karaciğere, pankreasa, tiroide, idrar yoluna ve sindirim sistemini oluşturur.
Rahim kasları üzerinde güçlü bir sakinleştirici etkiye sahip yüksek düzeyde progesteron salgılanır ve bu sayede embriyo reddedilmez. Aşırı yorgunluk, kabızlık veya sık idrara çıkma gibi erken hamilelik belirtileri görülebilir.
Embriyo bu haftada hassas bir gelişme aşamasındadır. Baş ve gövde arasında boyut olarak büyük bir fark vardır. İç organların, kasların, kemiklerin, kan damarlarının ve kanın oluşumu başlamıştır. Yüksek çözünürlüklü bir ultrasonda ile kalp aktivitesi görünür hale getirilebilir. Plasenta artık oksijen ve besin alışverişinde rol alır. Öte yandan bir kalkan vazifesi görür.
Merkezi sinir sisteminin gelişimi büyük önem arz eder. Bu aşamadaki herhangi bir rahatsızlık veya hasar, merkezi sinir sisteminde bir malformasyona neden olabilir. Hamile kadınlar için bu dönemde folik asit takviyeleri veya özel multivitamin takviyeleri almak, malformasyon riskini önemli derecede azaltabilir.
Son adetinizin üzerinden dört haftadan daha uzun bir süre geçti ve adet döngünüz gecikti. Hamilelik hormonu hCG, daha fazla yumurta hücresinin olgunlaşmasını engeller ve yumurtlama ve adet görme doğumdan sonra kesilir.
Göz keseleri, kulakların girintileri ve ağız açıklığı oluşur. Yüz hatları belirginleşmeye başlar. Kalp belirgin bir çıkıntı şeklinde görünür. Artık damarları gerçek kan hücreleri barındırır. Embriyo hızla büyümeye devam eder. Bu haftanın başında embriyo boyutunun iki katına çıkar
Artık hamileliğinizde gözle görülür değişiklikler olmaya başlar. Artık rahim ağzı ve rahim gevşemeye başlar. Muhtemelen vücudunuz yine hormonal değişime mide bulantısı, tükenmişlik, iştahsızlık, sık idrara çıkma, kabızlık, uyku bozuklukları ve daha fazlasıyla tepkiler verebilir. Sağlıklı bir hamilelikte bu gayet normaldir.
Bu andan itibaren embriyo günde takriben 1 milimetre büyür. Embriyo amniyotik kesesinde çok fazla bükülmüş vaziyette olduğu için toplam vücut uzunluğunu ölçmek zordur.
Büyüklüğünü belirtmek için kadın doğum uzmanınız baş-popo uzunluğunu (CRL) ultrason yardımıyla ölçecektir. Genellikle bu bilgiler, hem bebeğin sağlığı ve gelişimi için hem de gelişim süreçlerinin takip edilebilmesi için ultrason muayenesinin görüntülerinde not edilir.
Artık büyük iç organlar yerini almıştır ve haftalar ilerledikçe gelişmeye ve olgunlaşmaya devam ederler. Kaslar ve iskelet oluşur. Sinir sisteminin gelişimi ilerlemeye devam ettiği için embriyonun istemsiz seğirmeye başlamasını sağlar.
Göğüsleriniz ağır, hassas veya ağrılı hale gelir. Glandüler vücut dokuları ileride bebeğin ihtiyaç duyacağı süt üretimi için hazırlanır. Rahim de önemli ölçüde büyüyerek şimdiden mesaneye baskı yapmaktadır. Bu nedenle daha sık idrara çıkmaya ihtiyaç hissedersiniz
Ultrason görüntülerinde embriyonun yüzünü, kulakların dış kısımlarını, üst dudak ve burun ucunu görmek mümkündür.
Minik çenesinin içinde ileride süt dişlerinin yerleşeceği diş sırtları oluşuyor ve bebek dişleri gelişmeye başlıyor. Cinsel organlar görünür hale gelmeye başlasa da, bebeğin cinsiyeti hamileliğin 15. haftasına kadar güvenilir bir şekilde belirlenemez.
Sinir sistemi şu anda sinir hücrelerinin komşu sinir ve kas hücreleriyle temas kurmaya çalıştığı kritik bir aşamadadır. Sinir sisteminin gelişimi, toksinler ve uyuşturucu, nikotin veya alkol gibi diğer kötü alışkanlıklar ve zararlı maddeler tarafından ciddi şekilde zarar görebilir.
Bu haftalarda , genellikle aşırı derecede aç hissedebilirsiniz. Hamile kalmadan önce hoşlanmadığınız yiyecekleri bile yeme isteğiniz olabilir. Bunun tam aksine mide bulantısı ve iştahsızlık nedeniyle ciddi kilo kaybı da yaşayabilirsiniz. Kilo kaybı ve kilo alımı, hamileliğin bu döneminde gayet normaldir. Her iki durumda da, dengeli ve sağlıklı bir diyet takip etmek önemlidir. Gebelikte beslenme hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz.
Soluduğunuz oksijen aynı zamanda embriyoyu beslemek için kullanıldığı için daha kolay yorulur ve daha fazla oksijen gerektiren yorucu bir şey yaptığınız anda nefes darlığı hissedersiniz
Gebeliğin 9. Haftasında artık bebeğin tüm organları artık tamamen oluşmuştur. Bazı organları işlevlerini yerine getirmeye başlamıştır. Bebeğin el, kol, bacak ve ayak gibi uzuvları görülebilir. El ve ayak parmakları hala deri kıvrımları ile birbirine bağlıdır. Beyin dakikada yaklaşık 100.000 yeni sinir hücresi oluşturarak çok hızlı büyür. Kafa, vücudun geri kalanına nispeten orantısız şekilde büyük görünür. Kaslar artık sinir sistemi ve beyne bağlılar ve hızlı büyür.
Artık 3 aylık hamilesiniz ve genellikle hamilelik belirtileri önemli ölçüde azalır. Genellikle bu zamana kadar yaşadığınız şiddetli yorgunluk bu haftadan itibaren azalacaktır. Öte yandan koku hassasiyetinde artış, kabızlık veya saç dökülmesi gibi durumlar yaşayabilirsiniz.
Embriyo artık daha çok bir bebeğe benzer ancak kafa hala orantısız bir şekilde büyüktür. Bu da beynin hızlı gelişimi için bebeğin beynine yeterli alan sunar.
Gebeliğin 10. Haftasında tüm hayati organların oluşumu artık tamamlanmıştır ve yavaş yavaş işlevlerini üstlenirler. Organların olgunlaşması ise doğuma kadar devam eder. Gözler artık göz kapaklarıyla örtülüdür. Süt dişlerinin temelleri, tat alma tomurcukları ve farklı deri bezleri gelişir.
Anne adayının hormon seviyelerinde hala marjinal dalgalanmalar mevcuttur. Bu hormonal dalgalanmalar ile birlikte, duygularınız ve ruh haliniz de karışıklık devam ediyor. Ancak birkaç hafta içinde (hamileliğinizin ikinci trimester döneminin başında) hormon seviyeleriniz dengeli hale gelecektir.
Embriyonun gövdesinde yumuşak bir tüy tabakası kaplıdır. El ve ayak parmak uçlarında her kişiye özgü cilt çizgileri oluşur. Cinsiyet henüz ultrason görüntüsünde görünmüyor. Kızlarda yumurtalıklar, fallop tüpleri ve uterus-vajinal kanal zaten oluşmuştur ve gelişmeye devam eder. Erkeklerde ise testisler karın duvarının arkasındadır.
Gebeliğin 11. haftasında organ gelişimi sinir hücrelerinin oluştuğu haftalarda olduğu kadar zararlı etkilere karşı hassas değildir. Bebeğin sağlıklı gelişimi için iyi bir oksijen ve besin kaynağı önemlidir.
Karnınızda hava birikmesine bağlı olarak midenizde gerginlik veya şişkinlik olabilir. Hamilelik döneminde sindirim sistemi oldukça yavaştır. Gebenin rahmi büyür ve mesaneye baskı yapar. Bunun sonucunda sık sık idrara çıkma dürtüsü meydana gelir. Bebeği beslemek için daha fazla kan üretilir. Kan üretmek için fazladan sıvı tüketimi gerekir. Bu sebeple sıvı tüketimi normalden daha fazla olur. Doğum gerçekleştiğinde annenin kan hacmi yaklaşık %50 oranında artmış olur.
Gebeliğin 12. haftasının başından itibaren, ilk trimester testi çocukta kromozomal kusur riskinin anlamlandırılmasına katkı sağlar.
Gebeliğin 12. haftasında bebeğin kafası 15 ila 20 milimetre civarındadır.Yüksek alın ve küçük kalkık burun ile daha karakteristik bir görünüme sahiptir.
Dalak, karaciğer ve kemik iliği bir hematopoietik (kırmızı kan hücrelerine, beyaz kan hücrelerine ve trombositlere dönüşebilen kan hücreleri) sistem geliştirir. Bu haftadan itibaren bebek bileklerini, dirseklerini, el ve ayak parmaklarını hareket ettirilebilir.Embriyo artık refleks olarak beyinden gelen komutları yerine getirir. Ultrason görüntüsünde bebeğin hıçkırıkları veya esnemesi iyi bir şekilde gözlemlenebilir.
Hamileliğin ilk üç aylık (ilk trimester) dönemi sona ermek üzeredir. Bu dönemin sonunda, siz ve bebeğiniz en kritik safayı geride bırakmış ve vücudunuz bu değişikliklere alışmış olacaktır. Sabah bulantısı genellikle bu aşamaya kadar geçmiştir. Ve düşük yapma riski de artık önemli ölçüde azalmıştır.
Gebeliğin 13. haftasında bebeğin vücuduyla orantısız olan kafası artık daha yavaş büyür ve baş ile vücudun oranları giderek eşitlenmeye başlar.Vücudunda bulunan kıkırdak dokular yavaş yavaş kemikleşir.
Kol ve bacak kemikleri, kaburgalar ve omurga ultrasonda daha net bir şekilde görüntülenir. Bebeğin kafatasını oluşturan üç büyük kemik yumuşak fontaneller aracılığıyla bağlanırlar ve beynin gelişimine devam etmesine olanak sağlarlar.
Bebeğin vücudu her zamankinden daha fazla katlanmış ve sıkışık olduğu için vücut uzunluğunun ölçülmesi zorlaşır. Bu nedenle artık doktorunuz bebeğin gelişimini değerlendirirken kafanın çapını (BDP) baz alacaktır. Bunu yapmak için biparietal çapı yani başın iki yanında yer alan ve iki parietal kemikler arasındaki mesafeyi ölçecektir.
Düzenli ve dengeli bir beslenme ile kişiden kişiye değişmekle birlikte artık ayda yaklaşık olarak 1-1,5 kg alabilirsiniz. Bu haftada meme bezleri ve süt kanallarında küçük sertleşmeler görülmesi gayet normaldir. Göğüsleriniz artık berrak, sarımsı bir sıvı olan halk arasında ağız sütü olarak da bilinen kolostrum salgılayabilir.
Plasenta artık gelişimini tamamlamıştır ve göbek kordonu aracılığıyla dolaşım sisteminizden ihtiyaç duyulan oksijen ve besinlerin bebeğe taşınmasından sorumludur. Atık ürünler de aynı yolla uzaklaştırılır. Plasenta bebeği birçok zararlı maddeden korurken bir yandan da vücudunuzu doğum için hazırlayan hormonlar üretir.
Hamileliğin ilk 13 haftalık dönemi bitmesinin ardından, gebeliğin 14 ila 26. haftalarını içeren ikinci üç aylık dönem (ikinci trimester) başlar. Gebeliğin diğer dönemlere göre daha rahat olduğu bir dönemdir. Bulantı veya baş dönmesi gibi şikayetler azalır ve anne adayı daha enerjik hisseder. Düşük yapma riski, gebeliğin ilk 13 haftasına göre çok daha azdır. Artık bebeğin boyu ve kilosu ilk trimester dönemine oranla hızlı bir şekilde artar.
Çocuğunuzun gelişimi devam ederken, boyutu neredeyse bir limon büyüklüğüne ulaşmış, tüm organ sistemleri ise işlevsel hale gelmiştir. Gebeliğin 14. Haftasında bebeğin akciğerleri, amniyotik sıvıyı yutup sonra dışarı atarak nefes alıştırması yapmaya başlar.
Kilo artışınız sebebiyle kıyafetleriniz üstünüze olmamaya başlayabilir. Hamilelik sürecinde seyahat veya tatil planınız için en uygun aylar 4. ve 5. aylardır. Sağlıklı bir hamilelik süreci için gerçekleşen östrojen seviyesindeki artış nedeniyle gebelerin bir kısmı kendisini huzursuz hisseder ve uyumakta zorlanırlar.
Gebeliğin 15. Haftasından itibaren bebek hareketlerini gün geçtikçe daha fazla kontrol edebilir duruma gelir. Minik yüz kasları kaşlarını çatma, esneme ve yüzünü buruşturma gibi hareketleri yapacak kadar beyinden gelen sinyallere tepki vermeye başlar.
Kalbi hemen hemen gelişmiş ve sindirim organları çalışmaya başlamıştır. Bebeğin gözlerinde kornea, iris ve lens oluşmuştur. Bebeğin büyümesi ile birlikte anne adayının rahmi de büyüyerek mesane ve idrar yollarına baskıyı artabilir. Bunun sonucu olarak sık idrara çıkma ve buna ek olarak bazı gebelerde idrar kaçırma gibi şikayetler görülebilir. Bu süreçte idrar yolu enfeksiyonunu önlemek için anne adayları bol bol ve sık aralıklarla su içmesi önerilmektedir.
Gebeliğin 16. Haftasında bebeğin kemikleri sertleşmeye başlar. Bebek kas ve eklemlerini kullanır duruma gelir. Doğumun ardından bebeğin gelişmeye devam etmesi için önemli olan tiroid bezleri hormon üretmeye başlar. Yaklaşık avokado büyüklüğündedir.
Bebeğin vücudunu, kalın ve yağlı bir madde olan ve anne karnındaki bebeği amniyotik sıvının etkilerinden korumaya yarayan kazeozanın bebeğin cildine tutunmasını sağlamak için lanugo kılı adı verilen ince bir tüy tabakası ile kaplanır.
Çoğu hamilelik belirtileri bu haftalarda azalır. Anne adayının vücudu ekstra su ve yağ depoladığı için cildi daha canlı ve parlak görünüşe sahiptir.
Gebeliğin 17. haftasında genellikle bebeğinizin erkek mi yoksa kız mı olduğu belirlenebilir. Ancak bazen bakış açısıyla ilgili olarak cinsiyet karıştırılabilir. Artık bebek dışardan gelen sesleri yani sizin sesinizi ve dış dünyadan gelen diğer sesleri daha net duyabilir.
Oldukça koyu bir cilt tipiniz varsa, pigment değişikliklerine bağlı olarak zaten koyu renkli olan, genital cilt, meme başı, göbek gibi bölgelerde daha belirgin koyulaşma yaşayabilirsiniz. Göbeğin orta hattındaki dikey çizgiye, linea alba (beyaz çizgi) olarak adlandırılır. Gebelikte bu çizgi belirgin bir şekilde koyulaşarak linea nigra (siyah çizgi) adını alır. Ciltte lekelenmeler de görülebilir. Bu nedenle güneşlenmek ve solaryum gibi faaliyetlerden kaçınmanız tavsiye edilir.
Bu haftada bebek yaklaşık olarak 17-18 cm uzunluğa ulaşmıştır. Bebeğin kafası vücudunun 1/3 üne tekabül ettiği için hala vücuduna göre orantısızdır. Bağışıklık sistemi yavaş yavaş oluşur. Bu bebeğin daha sonra enfeksiyonlara karşı korunmasına katkı sağlar.
Anne adayları 18. Haftada bebeğin hareketlerini anlık hisseder. Daha önce gebelik tecrübesi olan anneler bu hissin nasıl bir şey olduğunu bildikleri için daha erkende hissedebilir.
Anne karnında bebekler günlük 20 saate kadar uyuyarak geçirdikleri için hareket hissetmezseniz endişelenmeyin. Genellikle anne adayı uzun süre sessiz olduğunda bebek hareket etmeye başlar.
Gebeliğin 19. Haftasında cinsiyet ultrason cihazıyla net olarak tespit edilebilir. Bebek tat alma duyusu işlevsel hale geldiği için annenin tükettiği farklı besinlerin tadını çıkarır ve acı, tatlı, tuzlu ayrımını yapabilir. Plasenta gelişimini tamamlamıştır ve büyümeye devam eder. Kasları ile beyni arasında gelişerek bağlanan sinirler hareketlerini kontrol etmesini sağlar.
Sağlıklı ve dengeli beslenin, yaralanma riski yüksek aktivitelerden kaçınmaya özen gösterin. Bebeğinizin kemik oluşumu için fazladan ihtiyaç duyulacak kalsiyum için diyetinize kalsiyum açısından zengin gıdaları dahil edin. Yan tarafınız üzerine yatarak uyuyun.
19 haftalık hamilelik belirtileri arasında genelde anne adayları burun tıkanıklığı, kan akışı ve hormon seviyelerindeki artışa bağlı diş eti kanamaları, rahmi sabit tutan kasların gerilmesine bağlı karında çekme gibi şikayetler görülebilir.
Hamileliğin yarısının tamamlandığı gebeliğin 20. haftası doğuma yaklaşma heyecanın da arttığı bir haftadır. 2. Trimesterde düşük olma ihtimali çok (yaklaşık %0,5) azdır. Sağlıklı bir doğum ile neticelenmesini umduğumuz gebeliğiniz genellikle 2. Trimesterde emin adımlarla sürer.
Gebeliğinizin 20. haftasına kadar bebeğinizin hareketlerini hissetmediyseniz bir sonraki kadın doğum uzmanı randevunuzda bebeğinizi jimnastik yaparken görebilirsiniz.
Hamileliğin 20. haftasında bebeğinizin boyu 20 - 25 cm, ağırlığı ise 210 - 250 gramdır. Günde 400 ml kadar amniyotik sıvı tüketen bebeğiniz yutma ve idrar yapma becerilerini geliştirmeye devam eder. Bebeğiniz bir uyku-uyanıklık ritmi geliştirir. Yüz ifadelerini ve jestlerini eğitir.
Bebeğiniz artık göbeğinizin yaklaşık 3 parmak altındadır.Uterusun üst kısmını (fundus seviyesi olarak da adlandırılır) karnınızda hissedebilirsiniz: Kabaca göbek deliğiniz seviyesindedir. Önümüzdeki birkaç hafta ve ay boyunca bebeğiniz dolayısıyla karnınız yukarı doğru büyümeye devam edecektir.
Gebeliğin 20. haftasında, rahminiz hamile kalmadan önceki boyutunun yaklaşık 3 katı büyüklüğündedir.Bu dönemde midenizde kısa süreli kasılmalar hissedebilirsiniz. Sırt ağrısı yaşayabilirsiniz. Size tavsiyem vücudunuzu yormayacak egzersizler yapın. Düzenli yürüyüşleri aksatmayın. Yüzme, yoga gibi egzersizler kaslarınızı rahatlatır size ve bebeğinize iyi gelir bu gibi sporları ihmal etmeyin. Zaman zaman karın ağrısı yaşayabilirsiniz, ancak bu dönemdeki birçok kadın yalnızca karın kasılmasını hisseder. Bu kasılmalar kısa sürelidir. En çok 45 saniye sürer. Bu kasılmalar saatte 3 defadan az oluyorsa zararsız ve doğal doğum kasılmalarına hazırlık egzersizleridir.
Yalancı doğum kasılmalarının sayısı çoksa, tedirgin oluyorsanız muayeneye geldiğinizde lütfen bu durumu bana bildirin.
Son olarak kendiniz için hamile kıyafetleri bakmanızı bebeğiniz için ise isim araştırması yapmanızı tavsiye ederim.
Hamileliğin 21. haftasında bebeğiniz yaklaşık 25 cm boyunda ve 300 gram ağırlığındadır. Giderek belirginleşen ve yuvarlaklaşan karnınız hızla büyümeye devam etmektedir.
Hamileliğin 21. haftasında bebeğiniz göbek deliğinizin hemen altında hareket ettiğini hissedebileceğiniz bir yerde bulunur. Bebeğiniz amniyotik kese içinde baş üstü yatar ve hala hareket etmek için oldukça geniş bir alanı vardır.
Bebeğinizin küçük kalbi dakikada yaklaşık 150 kez atar, yani annesinin kalp atım hızının yaklaşık iki katı kadar hızlıdır.
Bebeğiniz belirginleşen kaş ve kirpiklerin yardımıyla farklı yüz ifadeleri oluşturur. Bebeğinizin kaş ve kirpikleri dışında başında da tüyler çıkar.Bu hafta içerisinde uyku ve uyanıklık döngüsü ile bebeğiniz günde yaklaşık 16 ila 20 saat uyur. Bu haftadan itibaren yavaş yavaş düzenli bir uyku-uyanıklık döngüsü geliştirir. Fakat bu döngü genellikle annenin uyku döngüsünün tam tersidir. Anne uyanıkken bebek uyur anne uyurken bebek uyanır. Çünkü anne uyanıkken hareket halindedir ve bebek bu hareketlerle sallanır, sakinleşip uyur. Anne uyurken ya da uzanıp dinlenirken hareketsiz olduğu için bebek uyanır. Bu durum baba adayı için harika bir fırsattır. Anne uzanıp dinlenirken baba elini annenin karnına koyduğunda bebeğin hareketlerini rahatlıkla hissedebilir.
21 hafta gebelik döneminde sıcak basmaları ve terlemeler yaşayabilirsiniz. Soğuk aylarda ara ara yaşanan bu sıcak basmalarının etkisini hafifletmek için nefes alabilen, pamuklu ve ince kıyafetleri kat kat giyebilirsiniz. Bu sayede kıyafetleriniz kat kat olduğu için üşümezsiniz ve ani sıcak basması durumunda kıyafetlerinizi üzerinizden kolaylıkla çıkarabilirsiniz.
Bu haftada artan bebek ağırlığı anne adayının ağırlık merkezi öne doğru kaydırır. Bu kayma da annede sırt, bel ağrısı nadiren de bacak ağrısına neden olabilir.
Bu haftadan itibaren sırt ağrısı yaşayabilirsiniz. Bunu hafifletmek için dik durmaya, düz ve rahat ayakkabılar giymeye, hafif egzersizlerle kaslarınızı çalıştırmaya, ılık duş alarak kaslarınızdaki gerginliği azaltmaya (Bunun için 37 derece su ısısı yeterli olacaktır.), 5 kilogramdan ağır eşya kaldırmamaya, uyurken sırtınızı destekleyecek yastıklar kullanmaya, uyku düzeninize dikkat etmeye mutlaka özen gösterin.
Doğum zamanı yaklaştıkça sıcak duşlar almaktan ve uzun uzun banyo yapmaktan kaçınmak gerekir. Sıcak ve uzun duş erken doğumu tetikleyebilir.
Hamileliğin 22. haftasında bebeğinizin vücudunun neredeyse tamamı oluşmuştur fakat hala bebeğiniz çok zayıftır. Bundan sonraki haftalarda bebeğiniz sizinle birlikte kilo alacaktır. Tartıldığınızda her hafta yaklaşık 250 gram daha aldığınız görebilirsiniz.
Bu hafta ultrason randevunuz varsa, ultrasonda bebeğinizin vücudunun daha orantılı olduğunu açıkça görebilirsiniz. Bebeğinizin kaşları, irisi, saç derisi ve kirpikleri oluşmuş olsa da renk pigmenti oluşmadığından bütün bunların hangi renk olacağı bilinemez. Yani henüz bebeğinizin göz renginin ne olduğu belli değildir.
Bebeğiniz artık dış gürültülere tepki verebilir. Dışarıdaki seslere bebeğinizin verdiği tepkileri rahatlıkla hissedebilirsiniz.
Süt dişlerinin tomurcukları, diş çıkıntılarının altında gelişmeye başlamıştır. Gebeliğin 22. haftasında bebeğiniz yaklaşık 26-28 cm boyunda ve 350-450 gram ağırlığındadır.
22 haftalık hamilelikte plasenta karnınızda çok yer kaplar. Midenize ve mesanenize baskı uygular. Bu tuvalete daha sık gitmeniz anlamına gelir. Bu haftalarda çok fazla sıvıya ihtiyacınız olduğu için yeterince ve düzenli olarak su içmeye özen göstermelisiniz.
Hamileliğin 23. Haftasında bebeğinizin akciğerleri hariç bütün organları vardır ve görevlerini yapabilecek düzeyde gelişmiştir. Akciğerlerin gelişimi gebeliğin son haftalarına kadar sürer. Bebek anne rahminde olduğu sürece nefes almak için akciğerlerini kullanmaz. Bebeğin ihtiyaç duyduğu oksijeni göbek kordonu ve plasenta yoluyla sağlanır. Doğumdan önce akciğerler fonksiyonlarını yerine getiremez. Bu nedenle doğmamış çocuğun ciğerlerinin sıvı ile dolu olması önemli değildir. Doğumdan kısa bir süre önce bu yavaş yavaş azalır. Bebeğiniz doğduğunda ilk nefesini alabilir.
Uygun tıbbi bakım ile hamileliğin 23. ve 25. haftaları arasında doğan bir prematüre bebek hayatta kalabilir. Tabii ki, bebeğin anne karnında geçirdiği her ek gebelik haftası hayatta kalma şansını artırır.
Gebeliğin 23. Haftasında bebeğiniz yaklaşık 28 cm boyunda 450 gr ağırlığındadır. Vücudu ise bebeğin cildini koruyan yağlı beyaz tabaka ile tamamen kaplıdır. Bebeğiniz büyüdükçe hareketleri daha belirgin hale gelir.
23 haftalık hamilelik döneminde bebeğin iç kulak yapısında gelişmeler olur. Bu sayede bebeğinizin duyma yetisi artar. 23 hafta gebelik döneminde baba bebeği ile konuşarak onunla bağ kurabilir. Baba, bebek henüz anne karnındayken onunla konuşmaya başlarsa doğum sonrasında da bebeğinin baba sesini tanımasını sağlayabilir.
Hamileliğin 24. haftası 6. ayın son haftasıdır. Bebeğiniz karnınızda çok rahat hareket edebilir. 6. ayın sonunda bebeğiniz karnınızda gerçekten rahat hisseder: Hala jimnastik yapmak için yeterli alana sahiptir, artık yönünü iyi belirleyebilir. Bebeğiniz artık amniyon sıvısında doğrulacak ve oturma pozisyonu alacak kadar güçlenmiştir. Bu haftada bebeğiniz karın içinde kıvrılıp dönüyorsa bu artık karın duvarının dışarıdan da görülebilmektedir. Belki baba adayı bu hareketleri hissedebilir ve görebilir.
Bu haftadan itibaren yapmanız gereken iki önemli test var Bunlar: antikor arama testi ve şeker yüklemesi testi.
Gebeliğin 24. haftasında bebeğiniz yaklaşık 30 cm boyunda ve 600 gram ağırlığındadır. Küçük bir insan gibi görünür fakat cildi hala çok ince ve kırışıktır. Çünkü bu haftada vücudu henüz yeterince yağ depolayamamıştır.
Bebeğinizin dilindeki tat tomurcukları artık tamamen gelişmiştir ve yediğiniz farklı tatlardan keyif alır. Sizin yediğiniz gıdaların tadını amniyon sıvısında tadabilir.
Hamileliğinizin 7. ayı, hamileliğin 25. haftası ile başlar. 3. trimestere yaklaşıyorsunuz. Karnınız yuvarlak, şişkindir ve şimdiden göğüslerinizin altında karnınızın gerginleştiğini hissedebilirsiniz.
Rahminiz artık yaklaşık bir futbol topu büyüklüğündedir.Rahminiz gebeliğin 25. haftasından itibaren organlarınızı iter: mide, karaciğer ve bağırsaklar yukarı, mesane aşağı. Bu nedenle, nefes darlığı hissetmeniz ve hareketlerinizde kısıtlanma yaşamanız normal.
Bebeğiniz büyüdükçe jimnastik egzersizleri için yeterli alan olmadığından bunu size kuvvetlenen tekme ve yumrukları ile hissettirebilir.
Bebeğiniz herhangi bir sebepten bu haftada doğarsa çok iyi ve yoğun tıbbi bakım ile prematüre bebek olarak hayatta kalma şansı yüksektir. Ancak bu haftada özellikle akciğerler ve beyin yeterince olgunlaşmamıştır. Prematüre bir bebek, ilk birkaç hafta ve ayda kelimenin tam anlamıyla yaşam mücadelesi vermek zorundadır. Bu döneme de maalesef bebekte hasar oluşabilir. Tabi ki böyle bir doğum hem doktorunuz olarak benim hem de ebeveynleri olarak sizin istemediğiniz bir durum olur. Çünkü hala ufaklığın hayata sıkıca tutunması için anne karnında güçlenmesi, kilo alması gelişmesi gerekir.
Prematüre bir bebeğinizin olma ihtimali varsa size bu konuda gerekli bilgilendirmeyi mutlaka yaparım.
Bebeğiniz anne rahmindeyken akciğerlerini kullanmaz. Alveollerin soluk alıp verirken çöküp birbirine yapışmasını önleyen koruyucu yapı 8. -aydan itibaren oluşur. Erken doğumlarda henüz gelişmeyen bu mekanizma nedeniyle bebekler nefes almakta güçlük yaşayabilir.
Gebeliğin 26. Haftasında bebeğiniz aydınlık, ışıklı bir ortam ile karanlık bir ortamı ayırt edebilir. Bu hafta minik bebeğiniz gözlerini kullanmaya başlar. Göz kapaklarını açar, ışıkları ve şekilleri görür. Bebeğinizin sindirim sistemi ve idrar yolları çalışır. Amniyotik sıvıyı yutar ve böbrekleri onu süzer, idrar olarak dışarı atar. Burun delikleri açılır ve soluyabilir. Tabi ki havayı değil içinde bulunduğu amniyotik sıvıyı solur. Parmağını emerek emme refleksini arttırır. Doğum sonrası anne sütü ile beslenebilmek için hazırlık yapar.
Şimdiye kadar annelerin çoğunluğu bebeğinin uyku uyanıklık dengesini fark eder. Bazen bebeğinizin birkaç saat hiç kımıldamadığını fark edersiniz. Bu sırada bebeğiniz derin bir uykudadır. Eğer bebeğinizin 8 saat süresince kımıldamadığını gözlemlerseniz mutlaka Antalya Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doktorunuz olarak benimle iletişime geçmelisiniz. Ultrason ile bebeğinizi kontrol edeceğiz ve büyük ihtimalle sizi huzurla evinize göndereceğiz.
Hamileliğin 26. haftasında bazı hastalarımızın karnın şişkin ve yuvarlakken bazılarınınki çok daha küçük olabilmektedir. Karın büyüklüğü bebeğinizin gelişimi hakkında bilgi vermez. Her iki durum da normaldir.
26 haftalık bebeğiniz 33-35 cm uzunluğunda ve yaklaşık 800 gram ağırlığındadır.
3. trimestere hoş geldiniz! Hamileliğinizin üçte ikisi artık tamamlandı. Bebeğinizin vücudu artık daha orantılı ve bebeğiniz sürekli gelişerek yeni doğmuş bir bebeğin görünümüne yaklaşıyor. Bebeğiniz kilo almaya devam ediyor. Tabi sizin de kilo alımınız son birkaç hafta ve ayda hızla artacak.
Hamileliğin 27. haftasında, bebeğinizin dönebilmesi için hâlâ yeterli alanı vardır.Muhtemelen bebeğiniz hâlâ başı yukarıda, kuyruk kemiği aşağıda olacak bir pozisyondadır. Tekme attığı sırada bebişinizin, ayaklarının nerede olduğunu fark edebilirsiniz. Çocuğunuz geçen haftadan bu yana tekrar kilo aldı: Gebeliğin 27. haftasında bebeğiniz 34 - 38 cm boyunda ve 900 - 1000 gram ağırlığındadır, Vücudu artık kendi kan hücrelerini üretebilir.
Bebeğiniz artık uyanıkken gözlerini sık sık açar. Bebeğiniz karın duvarınızı hafif şeffaf olarak algılar, gün boyunca sıcak kırmızımsı bir ışık algılayabilir. Karın duvarına bir el feneri tutarsanız, bebeğinizin tepki verdiğini hissedebilirsiniz. Sık sık tekme atmaya başlar ve kalp atışları hızlanır.
Hamileliğin 27. Haftasında bebeğiniz doğmuş olsa dahi, bebeğinizin hayatta kalma şansı yaklaşık %95’tir. Prematüre bebeklerin akciğerleri henüz tam olarak gelişmediği için solunum cihazı kullanılacaktır. Bebeğinizin anne karnında kaldığı gün sayısı ne kadar fazla olursa bebeğiniz o kadar sağlıklı ve güçlü olarak gelişimini tamamlayacaktır.
İlerleyen haftalarda bebeğiniz giderek daha fazla baş aşağı pozisyona geçecektir. Sonra başın mesaneniz üzerindeki sert baskısını ve kaburgalarınıza karşı ayak seslerini hissedersiniz.
Hamileliğin 7. ayının son haftasında bebeğiniz gözlerini rahatça açıp kapatır.28. gebelik haftasında bebeğiniz uyurken gözleri kapalıdır. Uyku ve uyanıklık döngüsü vardır. Bebeğinizin bağışıklık sistemi sizin antikorlarınızı plasenta yoluyla emerek gelişir. Bebeğinizin akciğerleri gelişir.
Doğum gerçekleşecek olsa dahi çok az destek ile bu haftada prematüre bebeğinizin hayatta kalma şansı yüksektir. 28 hafta gebelikte bebeğiniz yaklaşık 38 cm boyunda 1000 gr’dan biraz daha yüksek bir kilogramdadır. Antalya Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doktorunuz Nilüfer Yüksel olarak ultrasonda bebeğinizin farklı pozisyonlardaki duruşunu sizlere bildiririm.
Anne karnındaki bebeğin 28. Gebelik haftasındaki pozisyonları:
Normal doğum için çocuğun baş aşağı yatması gerekir. Ancak gebeliğin 28. haftasında bebeğinizin mutlaka doğum pozisyonda olmasına gerek yoktur. Rahim her geçen hafta bebek için giderek daha sıkı hale gelse de, gebeliğin 36. haftasına kadar bebek pozisyon değiştirebilir.
Doğum anında, tüm bebeklerin %3'ünden azı makat pozisyonundadır.
Bu hafta içinde anne adayının demir düzeyi kontrol edilir.
Hamileliğin 29. haftası, 8. ayın ilk haftasıdır. Bebeğinizin vücudu neredeyse tamamen gelişmiştir, hala büyümesi ve kilo alması gerekmektedir. Rahminizdeki boşluk küçüldükçe ve bebeğiniz büyüyüp güçlendikçe bebeğinizin tekmeleri ve hareketleri daha sert olacaktır.
Hamilelikte 3.trimesterde bebeğiniz gebeliğin 29. haftasında yaklaşık 40 cm boyunda ve 1300 gram ağırlığındadır.
Fundus (rahmin üst kenarı) göbeğinizin yaklaşık 10 cm üzerindedir ve rahminiz bebek için daralmaya başlamıştır. Bebek hareketlerini eskisi kadar sık ve çılgınca hissetmeyebilirsiniz, ancak tek tek vuruşlar daha sert ve net olacaktır.
Bazı bebeklerin hamileliğin 29. haftasında yoğun saçları vardır. Bu haftada bebeğinizin akciğer gelişimi devam ederken beyni büyüyor ve sinir hücreleri de gelişiyor.
Bebek hamileliğin 37. haftasından önce doğarsa veya 2500 gramdan hafif doğarsa prematüre bebek olur. Gebeliğin 29. Haftasında doğan bebekler 11 hafta erken doğmuş olsa da hayatta kalma şansı çok yüksektir. Ancak tabi ki Antalya Kadın doğum doktorunuz olarak bebeğinizin mümkün olduğunca anne karnında gelişimini tamamlaması için gerekli müdahalelerin tümünü yaparım. Annesinin rahimi, bebeğin olgunlaşması için en iyi yerdir.
Hamileliğin 29. haftasında doğum belirtileri hissedebilirsiniz. Genellikle bunlar, rahmin rahim ağzını açmadan doğuma hazırlanmak için vücudunuzun yaptığı egzersiz kasılmalarıdır. (Braxton Hicks kasılmalarıdır). Yalancı doğum sancılarıdır.
Kasılmalar çok sık düzenli ve ağrılı olursa mutlaka Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doktorunuz olarak benimle iletişime geçmelisiniz.
Gebeliğin 30. haftasında bebeğiniz yavaş yavaş doğumdan sonraki hayata hazırlanıyor. Bebeğinizin dolgun, pembe renkli cildinin altında, doğumdan sonra vücut sıcaklığının düzenlenmesine yardımcı olan ve önemli bir enerji rezervi oluşturan bir yağ tabakası bulunur. Bebeğinizin kemikleri ve iskeleti gittikçe güçleniyor. Gebeliğin 30. haftasında bebeğinizin boyu 40 ila 43 cm, ağırlığı yaklaşık 1400 gramdır.
Rahim artık çok sıkışık olsa da bebek yine de pozisyonunu değiştirebilir. Güçlü hareketlerle kaslarını çalıştırır ve diyaframa yaptığı tekmeler rahatsız edici hatta acı verici olabilir.
Hamileliğin 30. haftasındaki bebekler, rahimde biraz sıkışıklık hissettikleri için genellikle cenin pozisyonundadırlar. 3. trimesterde dahi bebeğiniz bol miktarda amniyotik sıvı içer. Hiç hareketsiz yatarken midenizin düzenli aralıklarla seğirdiğini fark edebilirsiniz. Bu çok normal, bebeğiniz amniyotik sıvıyı biraz aceleyle yuttuğu için hıçkırıyor olabilir.
Hamileliğin 30. haftasında 8. ayın ortasında nefes darlığı, mide yanması, uykusuzluk artmaya başlar. Bu durumda da siz doğumun gerçekleşmesi için sabırsızlanabilirsiniz. Bugünlerde bol bol dinlenin rahat ettiğiniz pozisyonda sık sık uzanın.
Birçok hamile de gebeliğin 30. haftasında takip randevusu olur. Ultrasonda bebek gelişimi takip edilir. Jinekoloğunuz olarak amniyotik sıvı miktarını ve plasentanın konumunu, boyutunu da kontrol ederim.Şanslıysanız ultrasonda çocuğunuzun yüzünün güzel hatlarını görebilirsiniz.
Çocuğunuz kilo aldıkça ve su tuttukça siz de kilo almaya devam edeceksiniz. 3. trimesterde, anne adayları haftada yaklaşık 250 gram kilo alır.
31 hafta gebelikte bebeğinizin dokunma, tatma, koklama, görme ve duyma yani 5 duyu organı da gelişmiştir. Gebeliğin 31. haftasında bebeğinizin tüm duyuları tamamen gelişmiştir. Bebeğinizin beyni ise nefes almayı, yemek yemeyi ve vücut ısısını kontrol edecek kadar gelişmiştir.
Hamileliğin 31. haftasında bebeğiniz günde yaklaşık 20 saat uyur. Çünkü büyümek ve gelişmek için enerjiye ihtiyacı vardır. Bu haftada bebeğinizin akciğer gelişimi neredeyse tamamlanmış durumdadır. Yine de bebeğin anne karnında kalması onun gelişimi için çok önemli olduğundan bu haftada doğum başlarsa doktorunuz olarak doğumu durduracak prosedürler uygulayacağım.
Gebeliğin 31. haftasında bebeğiniz yaklaşık 43 cm boyunda ve yaklaşık 1500 gram ağırlığındadır.
Bebeğiniz yavaş yavaş ama güçlü hareketlerle kaslarını çalıştırmaya devam eder. Bebeklerin çoğu bu haftada baş aşağı pozisyondadır. Öyle olmasa bile bebeğinizin doğru doğum pozisyonuna dönmesi için hamileliğin 36. haftasına kadar vakti vardır.
Gebeliğin bu haftalarında vücudunuz doğuma hazırlanırken bir saat içinde düzensiz birkaç kasılma yaşayabilirsiniz. Bu kasılmalar endişelenmenizi gerektirecek kasılmalar değildir. Yalancı doğum sancılarıdır. Vücudunuz size dinlenmeye ihtiyacınız olduğunu, rahatlamanızı, ayaklarınızı kaldırıp uzanmanızı söylemektedir.
Hamileliğin 31. Haftasında göğsünüzden beyaz bir sıvı çıkabilir. Bu da normal bir durumdur ve göğsünüzün süt üretimine hazırlandığını göstermektedir. İlk süt (Kolostrum) geliyor olabilir. Bu süt bebeğinizin sağlığı için proteinler, vitaminler ve antikorlar açısından çok zengindir. İlk süt bebeğinizin bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olur ve sindirim sistemi için iyi bir başlangıç sağlar. Göğüslerinizden çok ve sık sık kolostrum (ilk süt) sızıyorsa göğüs pedi kullanabilirsiniz.
Bebeğiniz bu hafta en uygun doğum pozisyonunu benimsemek için başını yavaşça pelvis yönünde çevirir. Bu hafta muayene randevunuz varsa başka bir kan testi yaptırmanız gerekebilir.
Hamileliğin 32.haftasında bebeğiniz yaklaşık 43 - 46 cm boyunda ve 1600 - 1800 gram ağırlığındadır. Rahiminizdeki alan giderek küçülmekte ve bebeğin hareketleri daha da kısıtlanmaktadır.
Bebeğiniz göğüs kafesinize veya mesanenize sert bir yumruk atarsa, farklı bir pozisyona geçmeyi deneyin.Bebeğinizin attığı yumruklar zaman zaman karın duvarından küçük bir yumruk veya ayak şeklinde çıkabilir.
Bebeğiniz genellikle parmağını emer. Bebeğinizin hıçkırıkları artabilir. Hıçkırmak bebeğiniz için iyi bir nefes eğitimidir. Bu ritmik seğirme, karnınızın dışında da görülebilir. Bebeğinizin tırnakları tırnak yatağını kaplar. Kafasındaki saçları bazen ultrasonda dahi görülebilir.
Bebeğinizin bu hafta doğarsa, büyük olasılıkla hayatta kalır. Gebeliğin 32. haftasından itibaren doğan prematüre bebekler zaten “geç prematüre bebek” olarak kabul edilir.
Normal doğum için çocuğunuzun kraniyal pozisyonda, baş aşağı durması gerekir. Bebeklerin büyük çoğunluğu (yaklaşık %90'ı) hamileliğin 32. Haftasında doğum pozisyonu alır. Doğum pozisyonu almamış olanlar da 36. haftaya kadar normal doğum pozisyonu alabilir. Bebeğinizin yaklaşık 1 litre amniyon sıvısı var. Bu da bebeğinizin rahatça hareket etmesi ve dönmesi için yeterlidir
Şu an 33 haftalık hamilesiniz, bu 9. ayın ilk haftası. Karnınız doğuma kadar hızla büyüyecek ve rahminiz kasılmalarla doğum için pratik yapmaya devam edecek.
Hamileliğin 33. haftasında yeni batma ağrıları yaşayabilirsiniz. Bu ağrılar bebeğinizin doğum için pelvisinize doğru kaymasına yardımcı olur. Bebeğinizin başı hafifçe pelvisinize doğru bu batmalar ile itilecektir.
Doğumdan önceki son haftalarda, kasılmalar nedeniyle karnınız biraz aşağı doğru iner. Karnınız göğüs kafesine ve diyaframa eskisi kadar baskı yapmadığından bu aşağı doğru iniş muhtemelen sizi nefes alırken biraz rahatlatacaktır.
Birçok hamile kadın, hamileliğin son birkaç haftasında pek iyi uyuyamaz. Şişkin mide rahat bir uykuyu engeller, sık sık idrara çıkma dürtüsü yataktan kaldırır. En çok da doğum endişeleri, korkuları uykuyu kaçırır.
Şimdiden doğumu düşünüyor musunuz? Acıdan korkuyor musunuz? Özellikle ilk çocuğunuzu bekliyorsanız, doğum deneyimi hiç yaşamadıysanız; bu korkular tamamen normaldir.
Acıdan korkanlar için doğum sancısını katlanılabilir hale getirmenin bazı yolları vardır. Ağrısız doğum ile ilgili merak ettiklerinizi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doktorunuz Nilüfer Yüksel olarak bana sorabilirsiniz.
Bebeğiniz 34. Haftaya ulaştığında beden gelişimi tamamlanmış olur. Bundan sonraki haftalarda bebeğiniz sadece kilo alıp güç kazanacaktır. Bebeğiniz Bu haftada doğarsa her ne kadar gelişimini tamamlamış olsa da bebek için erken doğumdur. 34. Haftada doğan bir bebeğin hayatta kalma şansı% 90 ‘dır.
Hesaplanan doğum tarihine daha 6 hafta var. Hastanede kullanmak için bebeğiniz ve kendinize doğum çantası hazırlayabilirsiniz.
34. haftada bebeğinizin tırnak yatağını dolduran minik tırnakları vardır. Gebeliğin 34.haftasında bebeğiniz 43 - 46 cm boyunda ve 2100 - 2300 gram ağırlığındadır. Doğuma kadar geçen 6 hafta içinde hızla kilo alacak boyu uzayacaktır. Tabi sizin de karnınız hızla büyüyecektir.
Bebeğinizin kemiklerini güçlendirmek için fazladan kalsiyuma ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, bol bol süt ve süt ürünü tüketin. Bunları tüketemiyorsanız kalsiyum ihtiyacınızı size reçete ettiğim tabletlerle karşılayın.
Bebeğinizin büyümesine bağlı olarak karın duvarınız incelir. Karnınızdan içeri daha çok ışık girer. Bu sayede bebeğiniz gece gündüzü ayırt edebilir.
Doğum tarihi hızla yaklaşıyor. Bebeğiniz bu hafta doğarsa erken doğum olmasına rağmen vücudu tamamen geliştiği için kolaylıkla hayatta kalabilir. 35. Haftada doğan bebekler için “geç prematüre bebek” tabiri kullanılır. Bu haftada doğan bebeğin Yoğun bakım olmadan yaşama ihtimali %99’dur.
Vücudunuzda ise yalancı doğum sancıları sık sık tekrarlanır. Bununla bebeğinizin başı pelvise doğru ilerlerken bebeğiniz doğum pozisyonu alır. Bebeğiniz ve vücudunuz kasılmalarla doğuma hazırlanılır. Kasılmalar ağrılı değildir ancak adet dönemine benzer şekilde karnınızda bir çekme hissedebilirsiniz. 35. haftada kasılmalar düzensiz olarak günde birkaç kez ve en fazla birkaç dakika sürecek şekilde olur.
Bu haftada sulu akıntı ile birlikte kasılma yaşarsanız, lütfen bu durumu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doktorunuz Nilüfer Yüksel olarak bana bildirin. Bu durum erken doğum belirtisi olabilir.
Hamileliğin 35. haftasında, 9 aylık hamilesiniz. 40. haftada doğması planlanan bebeğiniz için doğuma sadece 5 hafta kaldı. Bazı durumlarda bebekler 38. Hafta da doğabilmektedir. Böyle bir durumda da doğuma yalnızca 3 hafta vardır. Bebeğiniz akciğerlerini kullanarak nefes alıp verdiğinde bağımsız kan dolaşımı tam olarak başlar. Bağışıklık sistemi, gastrointestinal sistem, sinir sistemi, kalbi tam bağımsız olarak çalışır. Fakat bağışıklık sistemi onu enfeksiyonlara karşı koruyacak düzeyde gelişmemiştir.
Hamileliğin 35. haftasında bebeğiniz yaklaşık 47 cm boyunda, 2500 gram ağırlığındadır. Bu iri haliyle bebeğiniz tüm karnınızı kaplar ve akciğerlerinizi sıkıştırdığı için nefes almanızı güçleştirir. Ayrıca rahminiz kaburganıza temas ettiği için ağrı yaşayabilirsiniz.
Bebeklerin çoğu 36. haftaya kadar doğum pozisyonunda baş aşağı dönmüş olur. Eğer durum böyle ise, jinekoloğunuz Nilüfer Yüksel olarak sizi hamileliğinizin 38. haftasına kadar takip ederim. Bebek 38. haftada da normal doğum pozisyonu almadıysa sezaryen ile doğum önereririm.
Bebeğiniz baş aşağı durumda ancak sırtınız yerine karnınıza bakıyorsa o zaman normal doğum yapılabilir. Fakat bebek bu pozisyondayken yapılan doğumlarda komplikasyonlar olabilir. Bebeğinizin pozisyonunu dikkate alarak size gereken bilgilendirmeyi yapacağım.
36. Haftada bebeğiniz tamamen gelişmiştir, bundan sonraki haftalarda sadece büyüyor. Bebeğiniz bu haftada neredeyse gün ışığını görmeye hazır.
Gebeliğin 36. haftasında bebeğinizin boyu 48 cm, 2700 gram ağırlığındadır. Artık haftada 250 gr'a kadar kilo alabilir. Ciğerleri artık tamamen gelişmiştir.36. gebelik haftasında bebeğiniz doğarsa geç prematüre olur ve yoğun tıbbi bakım olmadan da yaşamını sürdürebilirdi.
Bebeğinizin karnınızdaki yeri çok daraldığı için tekmeleri daha da zorlayıcı olacaktır. Ayrıca küçük bir yumruğun veya küçük bir ayağın karın duvarınızı nasıl aştığını ve karnınıza dışarıdan bakıldığında fark edilen küçük bir yumru oluşturduğunu da görebilirsiniz. Yakında bebeğinizin küçük ellerini ve ayaklarını kollarınızın arasında tutacaksınız.
Hamileliğin 37. haftasında bebeğiniz tamamen gelişmiştir ve artık o kadar büyümüştür ki hareket edecek çok az yeri kalmıştır. Gebeliğin 37. haftasında bebeğiniz bol bol uyur. Zorlu doğum ve sonrasındaki heyecanlı dönem için güç toplar. Bu dönem fırtına öncesi sessizlik gibidir.
Bebeğinizi eskisi kadar sık hissetmiyorsanız endişelenmeyin. Hamileliğin 37. haftasından sonra bebek hareketlerinin azalması ve bebeğinizin sakinleşmesi normaldir. Ancak bir günü aşkın bir süre boyunca bebek hareketlerini hiç hissetmediyseniz endişeleniyorsanız, jinekoloğunuz olarak bana veya ebenize başvurup bebeğinizin iyi olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.
Hamileliğin 37. haftasında, bebeğiniz yaklaşık 48 cm boyunda ve 2700-3000 gram ağırlığındadır. Doğuma kadar bebeğiniz günde yaklaşık 20 ila 50 gram alacaktır.
Hamileliğin 37. haftasında bedeninizde en çok göze çarpan özellik aşağı doğru inmeye başlayan büyük göbeğinizdir. Kasılmalar karnınızda bir çekme hissine neden olabilir, ancak bu tamamen normal ve zararsızdır. Karnınız midenize daha az baskı yaptığı için birçok hamile kadın nefes darlığı ve mide ekşimesi konusunda rahatlar.
Gebeliğin 38. haftasından itibaren bebeğiniz doğarsa erken doğum kabul edilmez. Bebeğiniz tamamen gelişmiştir, tüm organları çalışmaktadır, akciğerler artık kullanıma hazırdır ve doğum sonrası rahatça yaşamını sürdürebilecek kadar kilo almıştır.
Hamileliğin 38. Haftasında beklenen doğum tarihine 2 hafta kalmıştır. Normal doğum bekleniyorsa bebek anne adayının pelvisine sıkıca oturmuş durumdadır. Bebeğin hareket alanı çok dardır bu nedenle bebeğiniz artık çok daha az hareket etmektedir. Bu nedenle, hamileliğin 38. haftasından itibaren bebek hareketlerini önemli ölçüde daha az hissetmeniz normaldir.
Bebeğiniz 38.haftada doğum sonrası yaşamı için yeterince olgunlaşmış olsa da anne karnında geçireceği her gün onun lehine olacaktır. Doğuma kadar cilt altında yağ dokusu oluşmayı sürdürecek, kilo alacak, kafatası ve beyni büyümeye devam edecektir. Bebeğinizi ilk nefesini almaya hazırlayan kortizol hormonunu da vücüdunda üretilmeye başlamıştır.
38 haftalık bebek günde yaklaşık 15 gram kilo alır.38 haftalık bebek 2900 ila 3100 gram ağırlığında ve yaklaşık 48 – 50 cm boyutlarındadır.
Beklenen tarihe bir hafta kaldı. Bebeğinizin hareket edecek neredeyse hiç yeri kalmadı ve muhtemelen pelvisinizin derinlerinde cenin pozisyonunda yatıyor. Doğum için hazırlanıyor. Zaten doğuma hazırlık için ilk kasılmaları hissediyor olabilirsiniz.
Doğumunuz planlı bir sezaryen ile olacaksa, büyük olasılıkla hamileliğin 39. haftasında doğum gerçekleşecektir.
Gebeliğin 39. haftasında bebeğiniz yaklaşık 48-51 cm boyunda ve 3100-3300 gram ağırlığındadır, vücudu tam anlamıyla gelişmiştir ve tüm organları çalışır durumdadır.
Kolları çapraz dizleri bükülmüş şekildedir ve nadiren hareket eder. Bu nedenle hamileliğin 39. haftasında çocuğunuzun hareketlerini eskisi kadar sık hissetmezsiniz, hatta saatlerce hiçbir hareketini fark etmeyebilirsiniz. Bu normaldir.
Bebeğinizin çok uzun süredir hiç hareket etmediğini hissediyorsanız ve endişeleniyorsanız, jinekoloğunuz Nilüfer Yüksel olarak benimle iletişime geçebilirsiniz. Böylece bebeğinizin sağlığını kontrol ederiz.
40 haftalık hamilelik geride kaldı, şimdi büyük final için geri sayım başladı. Bebeğiniz birkaç gün içinde doğabilir. Doğmazsa dahi endişelenmenize gerek yok. Bebeklerin yaklaşık yarısı beklenen doğum tarihinden sonra doğar.
Aylar süren büyümenin ardından bebeğiniz vücudunun kapladığı alanı küçültmek için bükülmüş kollarını, bacaklarını vücuduna doğru çeker ve küçük çenesini göğsüne yaslar. Bu pozisyonda doğuma hazırlanır. Sonuç olarak, artık hamileliğin son birkaç haftasında olduğu gibi bebeğin hareketlerini çok sık hissetmezsiniz.
Gebeliğin 40. haftasında, bebeğinizin boyu 50 ila 54 cm ve ağırlığı 3400 ila 4100 gram arasındadır. Tabii ki bunlar yaklaşık değerler bebeğiniz daha küçük veya daha büyük olabilir. Bebeğinizin kesin verilerini doğumdan hemen sonra öğreneceksiniz.
Bebeğinizin doğumu yaklaşıyor ve amniyotik keseniz artık daha az amniyotik sıvı içeriyor. Hamileliğin 40. haftasından itibaren Antalya Kadın Doğum Uzmanı Dr. Nilüfer Yüksel olarak sizi 2-3 günde bir muayene edeceğim.
Son günlerde tüm düşünceleriniz yaklaşan doğum ve bebeğinizin dünyaya gelişi etrafında dönüp duruyor olmalı. Bu düşünceler gayet normal. Siz sakin kalmaya çalışın ve bebeğinize güvenin, o zamanı geldiğinde yolda olacaktır.
Hamileliğin 41. Haftasındaysanız bebeğinizin doğumu geçmiştir. Fakat endişelenmeyin bu zaman zaman yaşanabilen bir durumdur. Artık Antalya Kadın Doğum Doktorunuz Nilüfer Yüksel olarak sizi çok yakından takip edeceğim. Yakında çocuğunuzu sağlıkla kucağınıza almanız için gereken tüm takipleri ve müdahaleleri yapacağım.
Gebeliğin 41. haftasında bebeğiniz yaklaşık 54 cm boyunda ve 3600 – 3800 gram ağırlığındadır. Bu yüzden dışarı çıkmanın tam zamanı çünkü sizin ona sunacağınız fazla alanınız kalmadı.
Hamileliğin 41. haftasından itibaren her şey daha da yorucu hale gelir. Her yerde sıkışıyor, rahat bir pozisyon bulamıyor ve uyumayı neredeyse aklınıza bile getirmiyorsunuz.Siz sadece hamileliğinizin bitmesini ve bebeğinizi sağlıkla kucağınıza almayı hayal ediyorsunuz.
Hamileliğin 41. Haftası da sizi 1-2 günde bir görecek ve düzenli aralıklarla testler yapacağız. Plasentanın düzgün çalışıp çalışmadığını ve bebeğe oksijen ve besin sağlayıp sağlamadığını kontrol edeceğiz. Değerler uygunsa ve hamile kadın kendini hala makul derecede iyi hissediyorsa doğumun kendi doğal seyrinde başlamasını bekleriz.
Bununla birlikte, çoğunlukla gebeliğin 41. haftasının ortasında ve en geç 42. gebelik haftasında doğumun başlamasına karar veririz. Çünkü plasentanın doğru çalışmaması bebeğin yetersiz beslenmesine veya oksijensiz kalmasına neden olabilir. Plasentanın doğru çalışması ise bebeğin büyümeye devam etmesini sağlar. İri bebeklerin ise doğumunda daha fazla komplikasyon yaşanabilir. Bu riskli bir durumdur. Bu sorunlarla karşılaşmamak için 41 hafta gebelikte doktorunuz olarak sizi yakından takip ederim.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı